Teknolojinin getirdiği yenilikler ve gün geçtikçe artan bağlantı hızlarıyla yalnızca duyarak değil, görerek de haberleşmek artık gayet kolay.
Birkaç yıl önce Star Trek’i seyreden nesil, cep telefonunu ancak bir bilimkurgu filminde görebiliyordu. Oysa büyük bir hızla gelişen teknoloji sayesinde mobil iletişim 3G’ye ulaşmışken, artan internet bağlantı hızları sayesinde görüntülü iletişim artık her evin bir parçası oldu. Eğer internete bağlanabilecek donanıma sahip bir bilgisayarınız varsa, bir web kamerası alarak rahatça görüntülü ve sesli sohbetlere dalabilirsiniz. Üstelik Skype, MSN, Yahoo Messanger gibi programların ücretsiz olarak sunduğu bu olanak sayesinde artık başka ülkelerdeki sevdiklerinizle cebinizden hiç para çıkmadan dilediğiniz kadar görüşebiliyorsunuz. Günümüzde bu teknoloji yalnızca sohbet için değil, video konferans sistemleri sayesinde iş görüşmeleri için de kullanılabiliyor.
Tabii tüm bu söylediklerimizi yapabilmek için kaliteli görüntü veren bir kameraya ve mikrofona ihtiyacınız olacak.
Kaliteli görüntü
Web kamerası temel olarak görüntüyü yakalayıp karşı tarafa ileten bir donanım olduğuna göre kamerada kullanılan lensin kalitesi son derece önemli. Sensörler CMOS ve CCD olarak ikiye ayrılıyor. CMOS sensörler ışığa karşı daha az duyarlılığa sahip olduklarından daha karanlık ve daha düşük kalitede bir görüntü verirken, CCD sensörler ışığa yüksek duyarlılıklarıyla öne çıkıyor. CCD sensörler aynı zamanda fotoğraf alanında daha çok tercih ediliyor. CCD sensörler düşük ışıkta dahi iyi bir performans sergilerken, CMOS sensörler düşük fiyatları ve kolay montaj olanaklarıyla piyasadaki birçok üründe tercih ediliyor.
Gelelim kamera kutularında uçuşan yüksek çözünürlük rakamlarına. Fark ettiyseniz bu rakamların yanında her zaman bir asterisk (*) işareti bulunur. Bunun anlamı kutunun bir yerinde, küçük yazılarla web kamerasının asıl çözünürlüğünün kaç olduğu ve aslında bu çözünürlüğe interpolasyon yöntemiyle erişildiğinin yazdığıdır. Yani işi yapan aslında kameranın kendisi değil yazılımdır. Bunun, çektiğiniz bir fotoğrafın çözünürlüğünü Photoshop gibi bir yazılımla yükseltmekten hiçbir farkı yoktur. Bu durumda asıl bakmanız gereken video çözünürlüğü olmalı. Genelde tüm kameralarda yazan rakam kameranın asıl gücünü de ortaya koyar.
Sağlam ayak ve uzun bir kablo web kamerası için önemli. Bu sayede kamerayı istediğiniz gibi yerleştirip rahatça sabitleyebilirsiniz. Genelde monitörün yanına veya üzerine konulan kameralar artık kıskaçlı tasarımlarla geliyor. Bu sayede masanıza veya CRT monitörünüzün üstüne koyabileceğiniz ürünü aynı zamanda dizüstü bilgisayarınız veya LCD monitörünüzle de rahatça kullanabilirsiniz.
Yazılım can damarı
Bir web kamerasının vezir eden de rezil eden de aslında içindeki yazılımdır. Kullanımı kolay bir yazılım, sunduğu çeşitli olanaklarla kameranın kullanımını oldukça kolaylaştıracaktır. Burada yalnızca eğlenceli efektlerden veya tek tuşla e-posta atmaktan ya da görüntüyü yazıcınızdan yazdırmaktan bahsetmiyoruz. Çektiğiniz video veya fotoğraflar üzerinde oynayabilmenize, hareket algılayan yazılım sayesinde güvenlik kamerası moduna geçebilmenize olanak tanıyan ya da ebeveyn kilidi gibi özellikleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Bunun yanında kameranın başarılı bir yüz takibi yapabilmesi, sunumlarınızda büyük esneklik sağlayacaktır. Açıkçası bir kameranın rakiplerine fark atmasının ikinci yolu iyi bir yazılım paketine sahip olmasından geçiyor.
Son olarak geniş açıya sahip bir kamera, kalabalık sohbetlerde daha fazla alanı görüntüleyebilir. Büyük bir mercek ise ışığın sensöre daha yoğun düşmesine yardımcı oluyor. Böylelikle ışık daha rahat yakalanabiliyor
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder